Ve
şimdilik senaryosu seyirci engeline takılmış az reytingli dizinin son bölümünü
izlerken buluyorum kendimi. Kâğıttan kuşun dağılan ruhunu, balığın pullarında
toplama gayretinin hazin suskunluğu, parmak uçlarımda depar atıyor. İç
gıcıklayıcı feryadına arka mahalleden esnafın yetişmesi trajedisine ekşi ekşi
gülümsüyorum. Yok yere tezgahın önünü kapatmaya varan türlü hakaretleri boğazımdan indirip yıkım sebebi o çiçek diyemedim.
Ve meğer onu da ben uydurmuşum. Öyle dedi. Aynı fotoğraf karesine gülümsediğimiz
gerçeğini söylediğimde ise pullarını serdi önüme. Bunlara kimin gözü almazmış
ki! Hal bu ya, ortada fotoğraf da yokmuş. Bozacıyı da almamıştım yanıma, şahit
diye kimi yazayım şimdi?
Ve serabı da tek ben görmüşüm. Renkli balkondan sarkan
bir akasyaya takıldığını fark edebilseydim uydurmazdım bu masalı da “ilk önce o
başlattı” mızıkçılığı yapan çocuğu oynuyorum ben bu oyunda. Çıkamadım rolüm
dışına.
Pejmürde saçlarımı yeri göğü sarıya boyayan sesiyle ha
çözdü çözecek derken bir hüzn- ü ahval bulaştı satırın ucuna. Can damarı bir
vuruşta bulmandan anlamalıydım ki sen “o” değilsin. Güven kokan sesin ise
yokuş aşağı giden asfaltın sonundaki pastacıdan geliyormuş. Çok sevdiğim
Karaköy poğaçasıyla karıştırmışım. Yoksa onu da mı boşuna seviyorum?
Yeni düşünüyorum da, mesela ben sana keman çalamam. Ağlayan
tellerimi silemezsin çünkü. Reçine kokusunu sevmezsin bence. Ellerinden anladım.
Çizgisiz defterimde ilk defa sende eğik yazdım. Okursun diye
biriktirdiklerimden uçak yapıp sonra da o uçakla en yakın karaya atladın.
Diyorum ki, senin pullarını yıkadığın denizin üzerinde
ben uçamam. Hem sözleştiğimiz saatte kıyıya gelmedin. İki vakte sığdırdığın
bakışla senin çemberinde her şey normalken ben kadife elbisemin içinde
etrafında havalanıyordum. O esnada kuvvetli dalganın yaklaştığını bilmene
rağmen haber de vermedin. Şimdi üzerime bulaşan yok'unla senin denizinde
eriyip yem olduysam bunda sebep yine sensin.
Tamam, o çiçeği ben uydurdum sayıyorum. Fotoğrafı da
uykunun en derin kuyusuna bırakıyorum. Kurbanlık düşlerimi pazara çıkarırken bu
kadar el sıkışmak yersiz.
okuduktan sonra derin bir off be çektim :/ müzik güzelmiş bu saatte iyi geldi ;)
YanıtlaSilYazarkenki "off" um ulaşmış demek oraya da :) Çok teşekkür ederim..
SilGece gece okudum yazıyı mide asidip yükseldi şimdi iç kemirmesi yaşıyorum :) Gidip yatman gerekirdi ayıp ayıp :)
YanıtlaSilŞimdi bu diğer organlara da sıçrar. Hay bu ben! :)
SilKalpte de bir yanma var beyin, sorgulamalara bağladı, pankreastan hiç bahsetmiyorum :)
SilHastayı kaybediyoruz. Durumun ehemmiyetini korumaya devam ediyor. Bir şok bağlayın :)
SilVücuduma at oturdu :)
SilSanırım bu iyi bir şey :)
SilEvgeny Grinkoo ♥_♥ tam bi bütün olmuşlar yazıyla, böyle kelimelere anlam veren insanlar olarak iyi ki varsınız :)
YanıtlaSilGrinko'nun diğer müziklerini dinlemeni de öneririm. Hepsinde ayrı bir dinginlik var. Çok teşekkür ederim çok mutlu oldum. İyi ki varız:)
SilNe kadar güzel yazmışsın blog yazıları okurken sıkılan ben 2 kere okudum bu yazıyı :)Çok da iyi geldi ellerine sağlık :)
YanıtlaSilŞifa olsun o vakit:) Çok teşekkür ederim beğendiğin, vakit ayırdığın için..
SilCanım kontrol etmeden yollamışım.Yanlışlıklar olmuş ve tekrarlar.Sevgilerimle:))
YanıtlaSilEce Abla'm, estağfrullah, görmemiştim ben onları. Daha çok niyetinize, duygularınıza odaklanmıştım. Yorumunuz benim için öyle kıymetli ki çoğu içten dökülmelerimin tozunu almama bir el de sizden geliyor. Çok teşekkür ediyorum yorumunuz için. Bu yılımızın daha anlaşılır, daha kıymet bilir geçmesi dileklerimle.. Sevgiler..
Silanladım ki kelimeler kifayetsiz kalmıyormuş. her bir cümle şerefine "muhteşem" demekten kendimi alamıyorum. o minicik ellerine ve kocaman yüreğine sağlık can arkadaşım!
YanıtlaSilCansın..
Sil